Yazı: Tahsin Ceylan
Fotoğraflar: Tahsin Ceylan, Ferda Büyükbaykal
1998 yılı Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Okyanus Yılı ilan edildi.Bu önemli gelişmeye bağlı olarak ayrılan 1.5 milyon Sterlin tutarındaki fonla Hint Okyanusunda Maritus ile Seyşel Adaları arasındaki 115 km.lik bir alan büyüteç altına alınıyor.Ayrıca Portekiz’in Başkenti Lizbon’da 22 Mayıs-30 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan EXPO 98 Fuarında katılımcı her ülke ülkesindeki denizel hayatı ve ekolojik sorunları tanıtma ve tartışma ortamı bulacaktır.
Ülkemizin denizel canlıları ve ekosistemi ile ilgili çalışmalar da Fuar’da gösterime sunulacaktır. Ülkemiz denizel hayatı içinde önemi büyük olan ancak yeterli düzeyde tanınmayan ve büyük bölümü Kuzey Egede yerleşik mercanlar da tatrtışılabilir önemli konularımızdan birini teşkil edecektir.
Bu sayımızda sizlere adından sıkça bahsettigimiz, ancak yeterince tanımadığımız mercanları bir kesitle tanıtmaya çalışıyoruz.
Deniz tabanında genellikle sığ sulları aşmayan mercan polipleri ya da taşlı mercanlar gibi hayvansal organizmaların oluşturduğu kayalıklara sıkça rastlanılmaktadır.
Koloniler biçiminde yaşayan bu organizmalar,deniz suyundaki kireci önce ayrıştırır (kalsiyum iyonları biçiminde) daha sonra da katı olarak (kalsiyumkarbonat) salgılarlar.Bir mercan kolonisindeki her canlı,salgıladığı bu kireçle kendi çevresinde gerektiginde içine çekilip gizlenebilecegi sağlam ve çukur bir çeper oluşturur.Her canlının oluşturduğu bu çeperlerin sıkıca birleşmesi sonucu,sert ve sağlam özellikte bir koloni ortaya çıkar.Biçimleri kendilerini oluşturan mercan organizmalarına bağlı olarak değişebilen bu kolonilerin bir araya gelmesiyle de bir mercan kayalığı meydana gelir.Kireçli suyosunları da (özellikle kireç üreten çekirdeksiz hücreler) mercan kolonilerini birleştirerek ve dalgaların kayaların çevresinde yarattıkları sörf bölgelerinde sert ve kireçli tabakalar geliştirerek,mercan kayalıklarının oluşumuna katkıda bulunurlar.Ancak taşlı mercan türlerinin tamamı kayalık oluşturmayabilir.Tek başlarına ya da küçük koloniler biçiminde yaşayan taşlı mercanlar da vardır.Kayalık oluşturan tüm taşlı mercanlar, dokularındaki küçük ve tek hücreli suyosunlarıyla ortak bir yaşam (simbiyotik) sürdürürler.Suyosunlarının taşlı mercanların yaşamlarındaki rolü henüz tam olarak anlaşılamamıştır.Ancak serbest durumdaki karbondioksitten yararlanarak kalsiyumkarbonatın, bundan da kirecin oluşturulmasında önemli bir rol oynadıkları görüşü benimsenmektedir. Ayrıca suyosunları taşlı mercanlara oksijen, ve besin sağlarlar.Buna karşı taşlı mercanların, azot ve fosfor bileşikleri içeren metabolizma artıklarından yararlanırlar.Kayalık oluşturan taşlı mercanlar ancak bu yosunların varlığından yararlanarak deniz suyundan kısa sürede kireç üretebilirler.Bu nedenle suyosunları olmasaydı büyük mercan kayalıkları da meydana gelmezdi.Mercan kayalıklarının dünyanın en üretken canlı türlerinden olmalarının nedeni, çok sayıda suyosununun(mercan polipinin 1 cm3 başına yaklaşık 1 milyon kadar) bulunmasıdır.Bir mercan kayalığının 1 m3 ünde, ortak yaşayan suyosunlarının özümsenmesiyle güneş enerjisinden yılda yaklaşık 20.000 kcal kimyasal enerji üretilir.Bununla birlikte suyosunlarının sağladığı besin taşlı mercanlar için yeterli olmaz.O nedenle mercanlar ağız boşlukları çevresindeki kavrayıcı organları yardımıyla planktonlardan besin olarak faydalanırlar.
Mercanlar Nasıl Oluşur ?
Kayalık oluşturan taşlı mercanlar,özel çevre koşulları gerektirirler.Örnegin deniz suyu sıcaklığı 20 ‘C nin altına inmemeli, suyun derinligi 40-50 metreden fazla olmamalı; deniz suyu temiz,oksijeni bol ve belli bir tuzluluk derecesinde olmalıdır.Bu koşullar nedeniyle, mercan kayalıkları ancak tropikal kuşaktaki denizlerin sığ kesimlerinde oluşurlar. Bu kuşakta (123 milyon km2) kış izotermi, 20 C’nin altına düşmez. Ancak, tropikal bölgelerde, soğuk körfez akıntıları nedeniyle suyun ısısının 20 C’nin altına düştüğü yerlerde mercanlar yaşayamaz. Örneğin, Afrika’nın batı kıyısında Benguela Akıntısı ve Güney Amerika’nın batı kıyısında da Humboldt Akıntısı nedeniyle, bu bölgelerde mercan bulunmaz. Öte yandan, Amazon ve Orinoko ırmaklarının taşıdığı tortularla deniz suyunun çamurlandığı Güney Amerika’nın kuzey kıyısında 3.000 km uzunluğundaki bir şeritte de mercan kayalıklarına rastlanmaz. Taşlı mercanların çok tortulu ve çamurlu sularda yaşamama nedenlerinden biri, pek çok türün kolonilerinde depolanan tortuları yok edecek güçte olmamaları ve giderek tortuların basıncıyla boğulmalarıdır. İkinci neden, kayalık oluşturan taşlı mercanlarla ortak yaşayan su yosunlarının, özümseme işlemi için bol güneş ışığına gereksinimleri olması ve bunu bulamadıkları zaman ölmeleridir. Bu suyosunları yok olursa, mercan kolonileri de yaşayamaz.
Mercan Cenneti Avustralya
Mercan kayalıkları açısından en zengin bölgeler, Kızıldeniz, Hint Okyanusu ve Büyük Okyanustur. Bu denizlerde 500’ü aşkın taşlı mercan türü vardır. Eylat Körfezi’nde 100, Avustralya yakınında Büyük Set Resiflerinde 350’yi aşkın değişik türde mercan kayalığı bulunmaktadır. Hint Okyanusu’nda mercan kayalıklarının ana merkezleri Seyşel, Maldiv ve Lakkadiv adalarıdır. Ayrıca, Afrika’nın doğu kıyısıyla Sri Lanka kıyılarında da önemli mercan kayalıkları vardır. Hint Okyunası’nun doğu kıyısında; Andaman ve Nikobar adaları çevresinde önemli ancak yeterince incelenememiş mercan kayalıkları yer alır. Büyük Okyanus’ta mercan kayalıklarının bulunduğu başlıca yerler, Filipinleri de içeren Hint-Avustralya Takımadaları ve tropikal bölgenin orta kesimindeki adaların (Polinezya, Mikronezya, Marshall Adaları, Hawaii) dolaylarıdır. Dünyanın en büyük mercan kayalığı, Avustralya’da Mercan Denizi’nin doğu kıyısında yer alan Büyük Set Resifleridir. Uzunluğu 2.000 km, yüzölçümü 200.000 km2 olan bu kayalık, çok sayıda mercan kayalığı ve mercan adasından oluşur. Büyük Okyanus’un doğu kıyısında yalnız birkaç mercan adası vardır. Bunların en önemlileri de Panama kıyısı açıklarındaki adaların çevrelerinde yer alır. Atlas Okyanusu’nda mercan kayalıklarının başlıca merkezi Karaib Denizidir. Bu bölgede en büyük mercan kayalığı Küba çevresinde, öteki önemli mercan kayalarıysa Bahama adaları, Büyük ve Küçük Antillerin çevresinde Florida’nın güney kıyısı ve Jamayka yakınlarında, ayrıca Panama ve Honduras kıyıları açıklarında bulunur.
Dünya Okyanusların dai Dağılımı;
Atlas Okyanusundaki mercan kayalıkları çoğu yönden Hint Okyanusu ve Büyük Okyanustakilerden farklıdır. Öncelikle, bu okyanusların hepsinde rastlanan ortak bir mercan türü yoktur. Bunun yanında, Atlas Okyanusunda yaklaşık 84 tür taşlı mercanın bulunmasına karşılık, Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus’ta tür sayısı 500’ü bulan sert, iri mercanlar(Gorgonacea) ve süngerlere rastlanır. Atlas Okyanusu’na oranla bu denizlerde öteki hayvan türleri de daha boldur. Örneğin, bu denizlerdeki 2.000 balık türüne karşılık Atlas Okyanus’unda 600 tür 5.000 karındanbacaklı ve yumuşakça türüne karşılık Atlas Okyanusu’nda bunların ancak 1200 değişik türü bulunur.
Değişik Mercan Kayalıkları
Tropikal bölgelerdeki sığ denizlerde 4 tip mercan kayalığı vardır: Kıyı kayalıkları, set resifleri, düz kayalıklar ve mercan adaları (atoller). Kıyı kayalıkları kıyıya paraleldir ve oldukça dar bir su şeridi (gelgit kuşağı) yada sığ bir gölle (lagün) kıyıdan ayrılır. Kızlıdeniz’de çok rastlanan bu kayalık türü dik olduğundan kıyı boyunca dar ve sığ bir su şeridinde oluşabilir. Bir anakara yada ada kıyısı açıklarında bulunan set kayalıkları , kıyıdan geniş ve derin bir su şeridi yada büyük bir sığ gölle ayrılır. Kıyı kayalığının zamanla denize doğru uzaması yada kara yönünde aşınmaya uğramasıyla da bir set kayalığı oluşabilir. Düz kayanın her yanı derin suyla çevrilidir. Bu kayalık, herhangi bir anakara ya da adadan uzakta, deniz tabanının mercanların büyümesine olanak verecek derecede su yüzeyine yaklaştığı yerlerde oluşur. Bu ender kaya türünün örneklerine, Avustralya kıyılarından 100-200 km uzaklıktaki Swain ve Capricorn kayalıklarıyla, Hint Okyanusu’nda Moritus’un kuzeyindeki Cargados kusallarında rastlanır. Genellikle halka biçiminde olan mercanadası (atol) önce su yüzüne çıkmış, sonra giderek dibe doğru çökmüş yanardağların bayırlarında bir kıyı kayalığı özelliği gösterir. Yanardağlar dibe çöktükçe, bu kayalıklar da yükselmeye başlarlar. Ancak, bu hızlı çöküş sırasında su yüzeyine doğru aynı hızla yükselemeyen mercanlar, belli bir süre sonra ölürler. Halka biçimindeki kayalıkların deniz yüzeyine yaklaştıkları yerler, mercanların yetişmesine elverişli olmakla birlikte, sular çekildiğinde bu kayalıklar kuru kalırsa, mercanlar yine ölür. Böyle yerlerde, ancak rüzgarların mercanları parçalaması ve kumları yığmasıyla küçük mercanadaları oluşabilir. Bu mercanadaları su yükseldiği zaman deniz yüzeyinin üstüne çıkabildikleri gibi, daha ileri bir aşamada mangrov bitki örtüsüyle ve palmiyelerle kaplanarak genişleyebilirler. Ayrı ayrı adaların birleşmesi sonucu bir bölümü ya da tüm çevresi kapanacak olan merkezi bir sığ gölün çevresinde, küçük bir adalar zinciri oluşur. Atol olarak da adlandırılan bu mercanadalarına, özellikle Büyük Okyanus’un ortasında ve Maldiv Adaları’nda rastlanır. Taşlı mercanlar yavaş büyür. Örneğin büyük koloniler oluşturan türlerinin yıllık büyüme oranları en fazla 5 cm’dir. Dallı taşlı mercan türleriyse, bundan daha fazla, örneğin yılda 10-20 cm kadar büyür. Mercan kayalıklarının büyümesi bu kayalıklardaki tüm canlıların büyüme hızına bağlı olduğundan, büyüme giderek yavaşlar ve sonuçta yılda 0.5-5 cm oranında kalır. Günümüzdeki mercan kayalıklarının tümü, son 15.000 yılda oluşmuştur. Bunun nedeni, Buzul Çağı sonunda, deniz düzeyinin 120-150 m arasında alçalması, böylece üstte kalan mercanların kuruyarak ölmesidir.
Mercan kayalıklarına Yakından Bakış
Bir mercan kayalığında, genellikle üç ana bölüm bulunur. Açık denize bakan ve su yüzeyinden yaklaşık 50 m derinlikte olan bölümler dip resif ya da alt resif olarak adlandırılırlar. Ancak, alt, resif terimi, deniz tabanının kayayla birleştiği yer içinde kullanılır. Kayanın, deniz düzeyinin hemen altında bulunan ve sular çekildiğinde bir bölümü ya da tümü kuru kalabilen parçasına merkezi ya da düz resif denir. Kayalığın karaya dönük bölümüyse, sırt resifi adını alır. Deniz akıntılarının sürekli olarak temiz ve oksijenli bol suyla plankton türünde besin taşıdıkları alt resif ya da dip resif canlıların ve mercan türlerinin yetişmesine en elverişli yerlerdir. Dip kayalığın düz kayalığa dönüştüğü su yüzeyine yakın yerlerde kayalık sörf alanının etkisine girer ve burada yalnız taşlı, sağlam mercan türleri yaşayabilir. Bununla birlikte, birkaç metre derinlikte kolonilere ayrılmış mercanlar oluşabilir. Buradan yaklaşık 50 m derinliklere kadar inen yerlerde, çok çeşitli mercan kayalıkları gelişir. Merkezi ya da düz resif kıyıya çarparak köpükleşen dalgaların ve gelgit hareketlerinin etkisi altındadır. Eski düz resifler, genellikle artık mercanların gelişemeyeceği aşınmış ve düzleşmiş kireçli yükseltilerdir. Sırt resifi çeşitli biçimlerde olabilir. Kimi zaman kıyıdan yalnız bir kanalla ayrılan düz resif doğrudan kıyıyla birleşir. Ancak çoğu zaman, bu kayalıkla kıyı arasında oldukça geniş bir sığ göl (genellikle eski bir düz kayalık üzerinde aşınma sonucu oluşan lagün) bulunur. Bu tür lagünlerin dip bölümlerinde kumlu ya da kireçli kayaların bulunup bulunmamasına bağlı olarak, su yosunları ya da geniş mercan kolonilerinin oluştuğu alanlar gelişir. Böyle lagünlerde, dip resiftekinden farklı bir canlı topluluğu yaşar. Çevre koşulları da dip resifinkine benzemez: Suyun ısısı biraz daha yüksektir ve suyun hareketi daha azdır. Bunların yanısıra, özellikle sular yükseldiğinde, tortuların da su yüzeyine doğru hareketiyle sular çamurlanır.
Doğal Hayvanlar;
Karmaşık yapısı nedeniyle bir mercan kayalığı, deniz canlılarının en yoğun olduğu yerlerden biridir. Bu kayalıklarda birçok tutunma noktasının bulunması nedeniyle, süngerler, suyosunları ya da taşların üstünü kaplayan yosun hayvanları, deniz anaları, anemonlar ve diger sabitlenmiş canlılar yetişir. Mercan kolonileri arasındaki sayısız yarık ve mağara, birçok omurgasızın ve balık türünün yaşayabileceği elverişli bir çevre ve bir sığınak oluştururlar. Tropikal yağmur ormanlarından sonra, dünyada tür açısından en zengin canlı topluluklarının bulunduğu yerler, mercan kayalıklarıdır. Dip resifteki taşlı mercanlar ve balıklar göz alıcı renktedir. Başlıca balık türleri arasında lapina, papağan balığı, kelebek balığı, imparator balığı, cerrah balığı, çotira, levrek, kardinal balığı, sincap balığı asker balığı, murana sayılabilir. Bu balıkların canlı renkleri belli balıkların belli kayalık yerlerde bulunduğunu göstermeye yarayabileceği gibi, sürüleri bir arada tutmaya ya da yumurta dökme sırasında çiftlerin birbirlerini bulmalarına yardımcı olacak işaretler yerine de geçebilirler. Ayrıca renkler, gizlenmeyi sağlayacak ögeler olabilir. Örneğin, zıt renkli ve birbirlerine yakın duran balıklara biraz uzaktan bakıldığında çizgileri belirsizleşir ve balıklar tanınmayacak derecede farklı görünür. Dip resifte balıkların yanı sıra, birçok denizkestanesi, denizyıldızı, solucan, karındanbacaklı ve deniz anası ve anemon yaşar. Düz kayalık su yüzeyine yakın bir yerdeyse, canlı türleri azdır. Dalgalarla yıkanan bu kesimlerde, kireç üreten mixroskopik organizmalardan bazı yengeç ve denizkestanesi türleri bulunur. Ancak sular yükseldiğinde suyosunu yiyen çok sayıda balık, besin bulmak için dip resiften düz resife yüzer. Sırt resifteki lagünler çok küçük ve sığ değillerse, ayrıca açık denizlerden buralara düzenli olarak su akarsa, bu lagünlerde zengin canlı çeşitleri barınır. Örneğin denizkestanelerinin yanı sıra denizhıyarları ve denizyıldızlarına da rastlanabilir. Su yosunlarıyla kaplı bu alanlarda yerleşen pipe-fish, kayabalıkları ve denizaygırları da vardır. Lagün yeterli derinlikteyse, düz resif boyunca zengin mercan toplulukları yetişir. Buralarda, dip resifte yaşayan türlerin yanı sıra başka balık türlerine de rastlanır. Mercan kayalığı, dinamik ve karmaşık bir varlıktır. Bir yandan, mercanlar ve kireçli suyosunlarıyla, daha az oranda da kireçli süngerler, yosun hayvanlarınca sürekli olarak geliştirilir ve sağlamlaştırılır. Öte yandan, kayalığa zarar vermeye ve onu parçalamaya çalışan çeşitli canlı türleri de bulunur. Örneğin, papağanbalığı, pervanebalığı, çotira ve dikenli çütre balığı, mercanları parçalar. Bazı kelebek balıklarıysa, mercan poliplerinin kavrama organlarını yerler. Karındanbacaklılar ve denizkestaneleri gibi süngerler ve solucan türlerinden bazıları, mercanlarda oyuklar açarlar. Böylece, kayalıklar sürekli aşınır. Ayrıca şiddetli firtınalar ve suyun olağanüstü alçak düzeyde oluşu, kayalıklara zarar verebilir. Son yıllarda Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus’da mercan yiyen dikenli bir denizyıldızı türü olan (Acanthaster planci), sayısız mercan kayalıkları açısından tehlike yaratmıştır. Sayıları çok artan bu canlılar, kayalıkların büyük bir bölümünü yiyerek, onları aşınma olasılığıyla karşı karşıya bırakmışlardır.
Kaynaklar:
Spectrum Enyclopedie va de Wereld 2052-2053
Yaşamın Temel Kuralları.A.Demirsoy
Danışman: Can Özen