14 Aralık 2017
Van Gölü’nün Altında Eski Döneme Ait Bir Kale Bulundu
Eşsiz bir ekosisteme sahip Van Gölü denizden 1650 metre yükseklikte ve 3712 km2 yüzey ölçümüne sahiptir. Marmara denizinin yaklaşık 3/1 büyüklüğüne sahip Van Gölü’nün etrafından birçok uygarlık ve toplumlar yaşamıştır. Bu toplumlar Van Gölü’nü yukarı deniz olarak isimlendirmiş ve Van Gölü’nün kalbinde birçok gizemi barındırdığına inanmıştır. Bizlerde bu noktadan hareketle Van Gölü’nün yani yukarı denizin kalbindeki sırları açığa çıkarmak için çalışmalar yapmaktayız. Bildiğiniz gibi Van Gölü’nde yaklaşık 10 yıla yakın yaptığımız çalışmalar ile İnci Kefalı, Mikrobiyalitler ya da Van Gölü Mercanları ve Rus Batığının su altı görüntülerini çekerek bütün dünyaya duyurduk. Bu gün burada Van Gölü’nün suları altında kalmış bir kaleyi keşfetmekle Van Gölü’ne ait sırlardan birisini daha açığa çıkarmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu bölgede halk arasında yıllarca sular altında batık bir kalenin olduğu söylenmektedir. Ekibimizde yer alan ve Adilcevazda baston ustalığı yapan Cumali BİROL’un bizi bu konuda bilgilendirmesi ile yaklaşık bir yıldır bölge ile ilgili araştırmalara başladık. Cumali BİROL’un kalenin yerini belirlemesi ve Adilcevaz kaymakamımız Arif KARAMAN’ın daveti ile bölgede bulunan ekibimiz ile buluşmak için Adilcevaza geldik. Ekimizde Ankaradan Su Altı Görüntüleme Yönetmenimiz Tahsin CEYLAN, geçmiş dönem Van Muradiye ilçe kaymakamımız Mehmet Fatih ÇELİKEL, dalış eğitmeni ve Federasyon Yönetim Kurulu Üyesi Murat KULAKAÇ, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Mustafa AKKUŞ, Baston ustası Cumali BİROL, GKY DER. ( Adilcevaz Girişim Kültür Derneği) Van’lı dalgıç Serkan OK yer almaktadır. Bu gün ekibimizle birlikte Adilcevaz kaymakamımız Arif KARAMANIN daveti üzerine yapmış olduğumuz dalış ile Van Gölü’nün suları altındaki kalenin yerini kesin olarak belirleyerek su altı görüntülerini çektik. Elde ettiğimiz bulgular ile bir yıla yakın süren araştırmalarımız ileri bir boyuta taşınmış oldu. Bu aşamadan sonra arkeolog ve tarihçilere yeni bir araştırma alanı açtığımıza inanıyoruz.
Su altı görüntüleme yönetmeni Tahsin CEYLAN: Van Gölü sırları ile bizleri büyülemeye devam ediyor. Gölün derinliklerine indikçe bir anlamda tarihe bir yolculuk yapmış oluyoruz. Su altında bir kaleyi görüntülemek ve tarihin parmak izlerine dokunabilmek muhteşem bir duygu. Kalenin yanı sıra etrafındaki yer alan mikrobiyalitleride görüntüledik. Bu manzaralar insanı büyüleyen Van Gölü’nün adete sıralarının bir araya geldiği muhteşem manzaralar. Dilerim bu kayıtlar bölgenin daha fazla tanınması ve daha fazla dalış severin bölgeye gelmesine neden olur. Ayrıca bir araştırma laboratuvarı olan Van Gölü’ne bilim adamlarının ilgisini arttırmasını umuyorum. Görüntüleri incelediğimiz zaman kale duvarlarının urartı dönemi yapılarda görülen kesme taşlardan yapıldığını görmekteyiz. Bu mimarı tarzı bizlere kalenin Urartu dönemi yapılarından olabileceği ihtimalini güçlendirmektedir.
Araştırma ekibinde yer alan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa AKKUŞ: Bu gün burada yapılan keşif ile Van Gölü’nün önemli sırlarından birsini daha açığa çıkartmış bulunuyoruz. Adilcevaz kaymakamlığı ile koordineli olarak yapmış olduğumuz bu çalışmalarımız ile öncelikli amacı su altında bulunan bu kalenin korunmasıdır. Daha sonra bu yapının bölgenin ekoturizmine kattkı sağlamasıdır. Kalenin tarihi ile ilgili şu an için kesin bir şeyler söylemek zor fakat bu bölgenin ortaçağdan itibaren önemli yerleşim yerlerinde olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki günlerde ülkemizdeki arkeolog ve tarihçiler tarafından yapılacak çalışmalar ile kale ile ilgi daha ilginç bilgilere ulaşacağımıza inanıyoruz. Ekibimizin yaptığı çalışmalar Van Gölü’nün büyük bir dalış turizmi potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz. Yapmış olduğumuz keşiflerin yeterince tanıtılması ile ile çok yakın bir zamanda Van Gölü etrafında onlarca dalış okulunun açıldığına ve bölge dışından yüzlerce insanın buralara akın ettiğine şahitlik edeceğiz.